İlişkisel haritalar doğrudan onun oluşturduğu ekip tarafından üretildi. Birkaç yıl evvel burada yaşamak üzere İstanbul’a gelen ve Superpool’u kuran mimar Selva Gürdoğan ve Gregers Tang Thomsen çifti daha o günlerde gündelik yaşamda kullanılacak bir ulaşım haritası olmadığını fark ederek bir “dolmuş ve minibüs” haritası yapmış, kısıtlı sayıda da olsa kente dağıtılmasını sağlamayı başarmışlardı. Superpool ekibi kendi birikimleri kadar bu bağımsız girişimleri nedeniyle de projeye davet edildiler. Onlar da proje için kendi bünyelerinde bir ekip oluşturarak veri toplama aşamasından haritaların oluşturulmasına, Murat Güvenç ekibinin oluşturduğu haritalar da dahil olmak üzere tüm haritalarda bir grafik dil bütünlüğünün elde edilmesine dek tüm aşamalarda çalışarak projenin nihai ürünlerini hazırladılar …
“Mapping Istanbul”da yer alan 70 kadar farklı konu başlığındaki haritaların bir kısmı İstanbul’u, dünya ve Türkiye içinde konumlandırıyor, bunun dışında yer alan ve çoğunluğu oluşturan grup ise İstanbul haritaları. Haritalarda 2 temel kategorinin varlığını ve bu kategorilerin kimi zaman iç içe geçtiğini görürüz. Bu kategorilerden birinde veri doğrudan doğruya çıplak coğrafya üzerine yansımaktadır. Örneğin ulaşım haritalarının karakteri böyledir. Bir diğer kategori ise bilgiyi ya derecelendirerek ya da çeşitli alt bilgileri de kapsayacak şekilde yansıtmaktadır, bunlara ilişkisel (relational) haritalar diyoruz. Örneğin “Schooling profiles” haritası eğitimi, okuma-yazma bilmeyenlerin yoğunlaştığı kademeden doktora seviyesine kadar 8 kademede yansıtmaktadır. Veya “Economic Activity Profiles” haritasında bilgi 6 türde sınıflandırılmaktadır. Örneğin bu haritada tarım ile uğraşan mavi yakalıların, inşaatlarda çalışan mavi yakalıların, finans sektöründeki beyaz yakalıların ve servis sektörünün kentteki dağılımı izlenebilmektedir. İlişkisel haritaların altlık olarak kullanılarak üzerine başka bir bilgi katmanının daha eklendiği bir diğer türe “Distinctive profiles with respect to physical conditions of buildings” haritası üzerine süperpoze edilen “earthquake zones” örnek verilebilir. Bu haritada binalar, yıkılması gerekenden basit onarıma ihtiyaç duyanlara kadar 3 kademede yer alırken üzerine 4 deprem derecesinin görselleştirildiği bir katman gelmektedir. Bu haritalar ilişkisel zemini daha ileri bir analiz noktasına taşımaya yardımcı olmaktadır.
“Mapping Istanbul”da yer alan haritaların oluşturduğu bütün, İstanbul’un sosyal ve ekonomik yapısını mekansal olarak anlamaya elverişli bir zemin oluşturur.
Pelin Derviş